Zaman Geçer, Promosyon Değişir.

21 Eyl

wsi-imageoptim-firmaniza-ozel-promosyon-powerbank-anahtarlik

Zaman geçtikçe dünya değişir. Dünyadaki değişim de promosyon malzemelerine yansıyor. Eskiden verilmesi moda olan ürünler, yerlerini yenilere bırakıyor.

Doğru promosyonu verebilmek için mevcut trendleri iyi takip etmek lazım. Mesela şu ara en popüler ürünlerden biri Powerbank. Herkesin cep telefonu ve her telefonun batarya problemi var. Bu durumda bir Powerbank çok işe yarıyor. İşe yarar bir hediye veren firma da daha çok hatırlanıyor.

Yine son senelerin yükselen trendi çevreci ürünler. Geri dönüşümlü defterler, tohumlu kalemler, poşet kullanımını azaltan alışveriş çantaları, gibi ürünler de veren firmaya iyi bir imaj kazandırıyor.

Promosyon ve 3 Boyutlu Yazıcı

26 Haz

Dezeen_Cube_3D_printer_creations
Promosyon ürünleri arayanlar bazen özel bazı şeyler isterler. Özel bir ürün üretimi duruma göre Çin’de veya Türkiye’de yaptırılabilir. Ancak miktar az ise ne Çin’de ne de Türkiye’de ürettirmek kolay değildir.

Mesela plastik ürünlerin üretimi için kalıp çıkarmak gerekir. Bu kalıp da maliyetli bir şeydir. Düşük miktarlarda ve devamı olmayacak ürünlerde bu maliyet tamamen üretilen ürünlere bölünür. Ortaya çıkacak fiyat ne alıcıyı tatmin eder, ne de yapılan uğraşı ve edilen kar üreticiyi.

Ancak son yıllarda buna ciddi bir çözüm geldi. O da 3 Boyutlu yazıcılar. 3 Boyutlu yazıcılar ile kalıba ihtiyaç duymadan üretim yapmak mümkün. Yukarıdaki resimde 3 Boyutlu yazıcı ile üretilmiş bazı ürünler görebilirsiniz.

Ülkemizde 3 Boyutlu yazıcı ile size çıktı alabilecek firmalar var. Ancak ben bir süredir sektörden uzak olduğumdan işin ayrıntılarını konuşmadım.

Velhasıl eğer 5 – 10 adet özel tasarım ürün ürettirmek istiyorsanız. Bence önce böyle bir yazıcıya sahip firmalardan biri ile görüşüp bilgi alın.

Promosyon’da Hedef Kişi

12 Şub

kim

Promosyon, çok çeşitli ürünleri kapsar. Bazen en akla gelmedik ürün bile Promosyon Malzemesi olarak kullanılabilir. Çünkü firmaların promosyon verme amaçları da farklılık gösterir.

Promosyon verme amacı, firmanın, o promosyonu dağıtmaktan sorumlu biriminin farklı olmasına yol açabilir. Bu da hedef kişinin değişmesine yol açar.

Biz Promosyon satışçıları öncelikle Satınalma departmanı ile ilişki kurmaya çalışırız. Çünkü genellikle firmanın taleplerini araştıran ve satınalan departman burasıdır. Eğer satınalmacı ile aramız iyi ise firmanın bütün taleplerine teklif verme şansı yakalarız.

Satınalmacılardan sonra Ürün Müdürleri gelir. Özellikle ilaç firmalarında Ürün Müdürleri, dağıtacak yeni ve farklı ürün ihtiyacı duyarlar. Eğer ithalatçı bir Promosyon firmasıysanız ve Çin’den değişik ürünler bulduysanız, bunları mutlaka Ürün Müdürlerine göstermelisiniz. Tabi bazen bir firmada 15 – 20 tane Ürün Müdürü olabilir.  Firma ile temasa geçtiğinizde hepsi ile ya beraber ya da ayrı ayrı görüşmeniz gerekir.

Ürününüzü tanıtmanız gereken durumlarda, Satınalmacıları tanımanız fazla bir işe yaramaz. Satınalmacı çoğunlukla kendisine gelen talepleri karşılamaya çalışır. Oysa sizin talep yaratmanız gerekmektedir. Ürün Müdürleri ile görüşme sebebiniz de bu talebi yaratmaktır.

Ancak her zaman talep Ürün Müdüründen gelmez.  Bazen İnsan Kaynakları departmanı, personel için bir etkinlik yapacaktır ve etkinlikte dağıtmak için birşeyler ister.  Pazarlama departmanı bir promosyon kampanyası planlamıştır, ürünün yanında verebileceği birşeyler ister. Reklam departmanı isteyebilir. Kurumsal İletişim departmanı bir Sosyal Sorumluluk projesi için bazı ürünlere ihtiyaç duyabilir.  Bazen de bizzat Genel Müdür, çalıştığı üst düzey yetkililere birşeyler vermek ister.

Eğer sattığınız tek bir çeşit ürünse ve bunu tanıtma ihtiyacınız varsa, doğru departmana ulaşmak zorundasınız. Bu konuda en büyük zorluğu Promosyon ürünü olarak Fidan ve Tohum satarken yaşadım.  Çok büyük bir telekomünikasyon şirketinde çalışan arkadaşıma, bu ürünleri hangi departmana tanıtmam gerektiğini sorduğumda, firmasında birkaç kişi ile konuştu ve bana öğrenemediğini söyledi. Yani hedef kişi o kadar belirsizdi.

Sonuçta bu ürünler ile ilgili yaptığım satışların tamamını, Şirket Genel Müdürü veya Sahiplerine yaptım.

Özellikle Promosyon sektöründe portföyü olan arkadaşlarım, yeni bir firmada farklı bir ürün satacakları zaman, ürünün portföylerinde tanıdıkları kişilere uygun olup olmadığını değerlendirmelerinde büyük fayda var…

 

Promosyon Ürününde Logo Kalıcılığı

8 Şub

de

Bir firmanın Promosyon dağıtmasındaki en önemli etkenlerden biri hatırlanma isteğidir.  Hatırlanma çoğunlukla promosyon malzemesinin üstündeki Logo vasıtasıyla olur.

Promosyon ile Logo baskısı büyük oranda ayrılmaz bir ikilidir. Çok prestijli hediyeler “mesela değerli bir kalem veya saat” elbette logolu olmaz. Zira kullanıcı böyle bir ürünü logolu olarak kullanmak istemez. Ama 1 – 5 liralık ürünlerin çoğu logolu olarak dağıtılır.

Madem ki Logo bir hatırlanma vesilesidir. Kalıcı olmalıdır. Bu nedenle ürünlerin üzerine basılmalıdır. 1 -2 liralık bir kalemin üzerindeki logo kimseyi rahatsız etmez.  Hem plastiğe basılmış Logo kendi kendine çıkmaz, hem de  kullanıcı Logoyu çıkarmaya çalışmaz.

Bazı ürünlerin üzerine Logo basılamaz. Mesela bir ağaç fidanına Logo basamazsınız.  O zaman çözüm olarak ambalaja veya tamamlayıcı parçaya baskı uygulanır.  Mesela bir Bonsai’ye baskı yapamazsınız. Ama  Saksısına baskı yaparsanız, Bonsai yaşadığı sürece, saksı da kullanılacağından, Logo kalır.  Ama ürün kullanıldığında ambalaj atılıyorsa, Logo da ambalajla birlikte gider.

Logo’nun ambalajla beraber atılması, promosyon malzemesinin hatırlanma amacıyla dağıtılmasını da sıkıntıya sokar. Bu nedenle bu tarz ürünler, firmalar tarafından promosyon malzemesi olarak tercih edilmeyebilir.

Bazen Promosyon malzemesi hatırlanması istenilen başka bir etkinliğin yan malzemesi olarak dağıtılır. Mesela Sosyal sorumluluk projelerinde veya düzenlenen etkinliklerde kullanılır. Bir Müzik Festivalinde, bir kaç saat için kullanılacak bir ürün dağıtılabilir. Çünkü burada amaç ürünün firmayı hatırlatması değil, Müzik festivalinin firmayı hatırlatmasıdır.

Bu nedenle ürünün logoyla olan ilişkisi, aynı zamanda ürünün kullanım alanı açısından da değerlendirilmelidir.

Çantacılar ve Promosyon !

17 Kas

Çanta promosyon işinde en önemli konulardan biridir.

Yıllardır bu işin içindeyim. En az 10 tane farklı çantacı ile çalıştım. Ve hatta son olarak bir çantacıda bizzat çalıştım.  Hepsinde de problem yaşadım. Ya üretimi düzgün yapmazlar, ya zamanında bitirmezler, ya önce söylediklerinden farklı maliyet çıkarırlar, ya da yapabilirim dedikleri çantayı hiç yapamazlar.

Promosyon piyasasına çalışan sağlam çantacı bulmak gerçekten zor. 2 – 3 tane kurumsal firma var. Ancak genelde müşteride karşınıza çıkan rakipler de yine onlar.

Bunun nedeni çanta işinin tamamen bir önceki yazımda belirttiğim gibi değişken unsurlara sahip olması.  Kumaş, model, boyut, baskı, hatta renk bile çanta imalatında süre ve maliyet açısından fark yaratabiliyor.  Bu farklılık doğru hesaplanmadığı taktirde, yukarıda bahsettiğim sorunlar ortaya çıkıyor.

Aklı başında bir çanta firmasının yapması gereken, modellerini önceden belirlemek, bu modellerin bütün özelliklerini belirlemek, numunlerini yapmak ve olası değişikliklerin etkilerini önceden hesaplayarak müşteriye sunmaktır. O zaman elinizde kalıplaşmış bir ürün olur ve müşteri bunu beğenir ya da beğenmez.

Oysa çantacıların çoğu, buldukları ve beğendikleri her modeli üzerinde çalışmadan sitelerine koyar veya müşterilerine sunarlar.  Müşteri sorduğunda, bunu bir ayrıcalıkmış gibi “Müşterinin istediği şekilde üretebileceklerini” söylerler.  Böylece “Beğenmeme” şansı bırakmazlar. Daha da risklisi müşterinin gönderdiği bir resme bile fiyat verirler. Üstelik bir de bu fiyatın rekabetçi bir fiyat olması gerekir. Sonra da müşterinin istediği ürünü üretebilmek için türlü problemlerle karşılaşırlar.

Bu çanta sektöründe bir zihniyet ve kaynağı da Zeytinburnu bölgesindeki atölyeler.  Bazı firmalar burdan uzaklaşarak kendilerini farklılaştırmaya çalışırlar, ancak orada yetişmiş ve oranın koşullarında çalışmaya alışmış bir insanın ,sırf mekan değiştirdi diye,  farklı bir davranış göstermesinin kolay olmadığını bizzat gördüm.

Satarak Batmak !

17 Eki

Çanta.jpgPromosyon Sektörü öyle bir sektördür ki, iş yapamazsanız battığınız gibi, iş yaptığınız halde de batabilirsiniz.

Özellikle üretim firmaları “Satarken Batmak” konusunda çok dikkatli olmalıdırlar. Promosyon işlerinde “Zaman” hayati bir önem taşır. Çünkü promosyon malzemelerinin büyük bir kısmı, zamanları belirli olan etkinliklerde dağıtılmak üzere kullanılır.  Yine promosyon malzemelerinin çoğu bu zamanı belli etkinliklere özel olarak üretilir ve o etkinliklerin dışında satılamaz.

Eğer siparişini aldığınız ürünü, teslim etmeniz gereken tarihte teslim edemezseniz ve etkinlik geçerse, bu durum 2 sonuca yol açar. 1-  Ürünün siparişini veren satınalmacı firmasına karşı zor durumda kalır. 2 – Bunun acısını sizden çıkarır. Sonuç olarak ürettiğiniz özel ürün çoğunlukla alınmaz veya sizi zarar ettirecek şekilde bir para cezası kesilir. Ve bir daha o firma ile çalışamazsınız.

Aynı durum ürettiğiniz özel ürünün istenen vasıflarda olmaması halinde de yaşanır. Bu yüzden özellikle fiyatlandırma ve tarihleme aşamalarında her hususun dikkatlice göz önüne alınması gerekir.

Özel ürünlerin tarihlenmesi üreticiler açısından fiyatlama ile de alakalıdır. Bunun hesabı tamamen ilkokul matematiği ile deneyin birleşimidir.  Bir çantanın üretiminin 5 işçi tarafından 2 dakikada tamamlanacağını düşünüp, 6.000 tane çantayı günlük 10 saat çalışma ve 10 işçi yardımıyla 10 günde üretebileceğinizi hesaplayabilirsiniz.  Bundan yola çıkarak 10 işçinizin 10 günlük işçilik maliyetini 6.000 çantaya böler ve Hammadde maliyetine ekleyerek basit bir maliyet çıkarabilirsiniz.

Ancak hesapta olmayan şeyler olabilir. Eğer bir çantanın üretimi 2 dakika değil de, bazı ekstra uygulamalar veya zorluklar yüzünden 3 dakika sürerse, 6.000 çantayı ya 15 günde üretebilirsiniz, ya da işçilerinizi hergün eksta 5 saat mesaiye bıraktırmak zorunda kalırsınız.

Sonuçta teslim zamanınız saptığı gibi, işçilik maliyetiniz de artmış olur. Bir de organizasyonsuzluğunuz ve baştan savmalığınız nedeniyle bütün işlerinizin bu şekilde olduğunu düşün. O zaman arka arkaya eklenen gecikmeler aldığınız bütün siparişlere yansır. Böylece aldığınız siparişlerin tamamı zarar yazmaya başlar ve batarsınız.

Altın, Promosyon Olur mu ?

24 Eyl

 

altın

Bu seneki Promosyon Fuarının katılımcılarından biri de İAR yani İstanbul Altın Rafinerisi idi.  Külçe altınları özel yaptırılmış firma baskılı kartonlara koyarak sunuyorlardı. Peki, Altın promosyon olur mu ?

Altın ancak son kullanıcıya veya firmanın kendi elemanlarına sunulursa promosyon olur.  Çabuk nakit paraya çevrilebilecek bir unsur olduğundan Altın’ın promosyon amacıyla aracı müşterilere ve hizmet verenlere verilmesi doğru olmaz.  Mesela yılbaşı hediyesi olarak çalıştığınız banka şubesinin müdürüne kalem, ajanda gibi şeyler verilebilir. Müdür bunları paraya çeviremez. Ama Altın verdiğinizde, doğrudan para vermiş gibi olursunuz, ki bu bir nevi rüşvet sayılır.

Altın son müşteriye, bir kampanya içinde verilebir. Mesela bir üründen alanlar arasında yapılacak çekilişte, kazanan talihlilere Altın verilebilir. Öte yandan Altın, firmaların kendi elemanlarına yönelik bir promosyon da olabilir. Mesela çocuğu olan çalışanlara, firma tarafından Altın verilebilir. Evlenen çalışanlara verilebilir. Belli bir seneyi dolduran çalışanlara verilebilir, vb…

Bunun dışında Altın, Promosyon malzemelerinin sahip olduğu en önemli özelliklerden birine sahip değildir. “Gerçek alım fiyatından daha pahalı gözükme ve bilinme.” Bir Promosyon malzemesi, gerçek alım fiyatından ne kadar daha pahalı bilinirse o kadar iyidir. Örneğin piyasada tanesi 100 TL’ye satılan bir kalemi, siz 500 tane için tanesi 75 TL’den aldınızsa, dağıttığınız kişilere 75 TL’lik bir harcama ile 100 TL’lik bir hediye vermiş olursunuz. Ama Altın altındır ve böyle bir fiyat farkı olamaz.

Velhasıl sonuç olarak; Altın, Promosyon malzemesi olur. Ama doğru yerde kullanılması gereken, hassas bir promosyon malzemesidir.

Promosyon Ürünü Logoya Uygun Olmalı !

23 Eyl

saatPromosyon = Logo. Bir ürünün promosyon malzemesi sayılması için Logolu veya özelleştirilmiş olması şart. Aksi halde “Hediyelik Eşya” sayılır. Promosyon Ürünü ile Hediyelik Eşyanın en büyük farkı budur.

Mesela bazı kaliteli kalem markaları Promosyon’a uygundur. Scrikss’de çalışırken en büyük avantajlarımızdan biri, Cross kalemlerin kenarındaki yazı yazma boşluğu ve ince klipslerine logo monte edilebilmesiydi. Bu sayede firmalar logolarını kalemin üzerine amblem veya lazer yazı olarak koyabiliyorlardı. İsterlerse dağıtacakları kişilerin isimlerini tek tek yazdırabiliyorlardı. Cross bu sayede promosyon denilince ilk akla gelen kaliteli kalemlerdendir. En az Cross kadar kaliteli, hatta daha pahalı olan Mont Blanc kalemlerde ise bu avantaj yoktu. Bu yüzden promosyon’da fazla kullanılamadı.

Bazen güzel ve ilginç görünen bir ürün Logo basımına uygun olmayabilir. Deneyimli promosyon firmaları bile zaman zaman bu hususu gözden kaçırabiliyor ve yukarıdaki gibi logo basacak bir yeri olmayan bir saati stoklarına getirebiliyor.

Şu bir gerçek ki, promosyonda en çok satan ürünler, üzerinde logo olması en göze batmayan, ama bir o kadar da büyük logo kullanılabilen ürünlerdir. Promosyon ürünü seçiminde, sunumunda ve üretiminde bu hususa dikkat etmek gerekir.

2013 Promosyon Fuarı

21 Eyl

fuar

Promosyon Kurdu olarak Promosyon Fuarına gitmemek olmaz. İtiraf edeyim geçen senekine gitmemiştim. Çünkü işimden yeni ayrılmış, biraz da piyasaya küsmüştüm. Ancak şimdiye kadar 10 cıvarında Promosyon Fuarında katılımcı olarak bulundum. Yine 3 – 4 fuarı da ziyaretçi olarak gezdim. Bu yüzden önceki fuarlar hakkında bilgim iyi.

Gelelim bu fuara. Bu fuar şimdiye kadar gördüğüm en sönük fuarlardan biriydi. Buna benzer bir fuarı sanıyorum bir ekonomik kriz zamanında görmüştüm. Bundan 2 sene önceki fuar PSI ile yapılmıştı ve 2. hol açılmıştı. O zaman da bazı eski firmalar yoktu. Ancak birçok yabancı firma vardı. Bu fuarda birçok sektör devi ortalarda olmadığı gibi sadece 1 tane yabancı (Çinli) firma gördüm. Ve fuar tek holdü.

Elbette fuarda hemen her çeşit ürün vardı. Ajandacılar, Kalemciler, İthalatçılar, Şemsiyeciler, Giyimciler mevcut. Ancak Örneğin 4-5 tane ajanda firması olmasına rağmen Ajanda sektörünün devleri Le Color, Gıpta, Acar, Tolga gibi firmalar fuarda yoktu. Kalemcilerden gözüm Scrikss, Lecce Pen  ve İstanbul Kalem’i aradı ama onlar yoktu. İthalatçıların en büyüklerinden Baylar yoktu. Avrupa Stok firmalarının temsilcilerinin de hiçbiri yoktu.

Peki ne vardı onların yerine ? 6-7 tane baskı makinesi firması, yer doldurma amaçlı konuldukları bariz belli olan hattat, bakırcı, dokumacı, camcı gibi kimseler ve oyuncakçılar. Bu arada hiçbir firmanın standı eskisi gibi gösterişli değildi. Çoğu standart fuar standı veya basit tek katlı standlar kullanmışlar.

Bu gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Köklü firmalar artık kendilerini veya ürünlerini fuar yoluyla tanıtma ihtiyacı duymuyorlar. Yeni aracı ajanslığa soyunanlar henüz farkında değiller, ama bu eski firmalar artık kendilerini onlara tanıtma veya onlarla çalışma ihtiyacı da duymuyorlar. Çünkü bütün üreticiler potansiyel müşterileri olan firmalarla ya tanışıyorlar, ya da tanışmaya çalışıyorlar.
Bunun için de interneti ve kurumsal satışçılarını kullanıyorlar.

Peki Fuarın faydası ne ? İlginç ve değişik bir ürününüz varsa, firmanız sektöre yeni girmiş veya büyüyorsa, birilerine kendinizi veya ürününüzü tanıtmaya başlamak için iyi bir yer.  Ben inanıyorum ki, bu sektörle uzaktan yakından ilgisi olanların çoğu fuarı gezecek veya katılımcıları öğrenecektir. Doğrudan müşteri olmasalar da piyasada bilinmek daha fazla yere ulaşmak ve ciddiye alınmak için önemli. Fuara katılmış, veya katıldığını beyan eden bir üretici (yeni), müşterinin gözünde de rakiplerinin gözünde de daha bir ciddiye alınır. Ve yine fuarda elde edilen ilişkiler, firmaların güçbirliği yapmasını kolaylaştırır.

Tabi bir de “fırsat” olayı var. Sanıyorum bu fuar en çok şemsiye üreticisi  olduğunu duyuran bir firmaya yarıyacak. Şemsiye sektörünün en büyüğü Cemal Birsen’in zor duruma düşmesi ile bu alanda büyük bir açık oluşmuştu. Fuara büyücerek bir stand ile katılan bir şemsiye üreticisi sanıyorum bu boşluğu dolduracak. Adını özellikle vermiyorum. Gerçi ben firmayı tanıyordum ama fuarı gezmemin bana bir avantajı olsun. Belki henüz firmayı tanımayan müşteriler vardır 🙂

Ajansların Kurtarıcısı : Acemi Satınalmacılar !

19 Ağu

acemi
Promosyon Piyasası iyice daraldı. Artık “Biz kırk kişiyiz. Birbirimizi biliriz.” denecek hale geldi. Bunun dışında hala ajanslık yapmaya çalışanlar var. Bunların en büyük kurtarıcıları, piyasayı bilmeyen, acemi satınalmacılar.

Bazı büyük şirketler, yüksek miktarlarda promosyon yaptırdıkları halde, promosyon satınalmasına fazla önem vermiyorlar. Ucuz eleman çalıştırmak için, yeni mezun veya konuyla ilgili hiçbir bilgisi olmayan acemi kişileri görevlendiriyorlar. İşte aracı ajanslar artık büyük oranda bu kişiler sayesinde yaşıyor.

Günümüzde artık üretici veya ithalatçı olan ilk ele ulaşmak çok kolay bir hale geldi. Bazı ajanslar kendilerine üretici veya ithalatçı havası vererek satış yapmaya çalışıyorlar. Deneyimli olan satınalmacılar gerçek bir üretici ile sahte bir üreticinin farkını gayet iyi ayırabilir. Ancak acemi bir satınalmacı bunu yapamaz.  Böylece 2. elden aldığı fiyatlar ile firmasını zarara uğratır.

Bazen de tecrübeli satınalmacılar, fiyat araştırma işini asistanlarına bırakırlar. Bu asistanlar da olur olmaz yerlere fiyat sorarak piyasayı karıştırırlar. Düşünün, Tekstil ürünleri ürettiğini belirten bir firmaya, büyük bir firmanın satınalması USB Bellek soruyor ! Biz Promosyoncular genellikle bu gibi durumlarda “Yok” demeyiz.  İşbirliği yaptığımız uygun üretici veya ithalatçılardan fiyat alır veririz. Gerçi bu gibi işlerin büyük çoğunluğu daha sonra müdahale eden tecrübeli satınalmacılar tarafından düzeltilir. Ama piyasa karışmış olur.

Bu yanlış yerden fiyat isteme olayının daha vahimi, Ajans satınalmacısının yanlış yerden fiyat istemesidir. Düşünün Ajans gidip, çanta firmasına kalem soruyor, çanta firmasının aradığı kalem imalatçısı, bizzat müşteriye teklif verdiğini söylüyor (Ajansın Müşterisine). Böyle durumdaki bir ajans bence derhal başka işlerle uğraşmalıdır. Çünkü boşa kürek çekmektedir.